Genç bir kadın olan Fatma ile Tarık ilk görüşte birbirlerine aşık olur. Ancak tesadüfen Tarık ile karşılaşan Fatma'nın kardeşi Süreyya da Tarık'ı sevmektedir. İki aşığın yolları, Tarık'ın iş için yurt dışına çıkması ile bir süreliğine ayrılır. Tarık'tan önce Fatma'nın sevgilisi olan Bülent, Tarık'ın yokluğunu fırsat bilerek Fatma ile yakınlaşmaya başlar. Fatma'nın kalbini kazanan Bülent, genç kadını kendisi ile evlenmeye ikna eder. Fatma, bu durumu bir mektup yazarak Tarık'a bildirmek ister. Ancak Süreyya bu sırada Fatma'nın yerine Tarık'a aşk mektupları yazmaya başlar. Düğün günü gelip çattığında ise beklenmedik olaylar meydana gelir.

30’lu yaşlarındaki Hakan ve Esra birbirlerine tutkuyla bağlı, evliliklerinin yedinci yılını yeni doldurmuş bir çifttir. Esra, çalıştığı özel şirkette iyi kariyer yapmış hatta yurtdışından iş teklifi almıştır, Hakan ise film ve reklam projeleriyle geçimini sağlamaktadır. Hiç beklemedikleri bir günde Hakan’ın annesi Meral‘in kanser olduğu ortaya çıkar. Meral, ölmeden önce tek isteğinin torun sevmek olduğunu söylemesiyle karı koca büyük bir sıkıntıya girer. İkisi de çocuk sahibi olmak istediklerinden emin değildir ve bu durum üzerlerinde büyük baskı yaratır. Kariyer planlarına yoğunlaştıkları bir zamanda bu istek kafalarında büyük soru işareti oluşturmuşken, hayat onlara beklemedikleri bir sürpriz yapacaktır.

Köyünden İstanbul’a göçen Saffet, şehirde ayaklarının üstünde durabilmek için bir dükkanda çırak olarak işe başlar. Buradan kazandığı parayı biriktiren genç adam, kendine şerbet arabası alarak sokaklarda şerbet satmaya başlar. İşlerinin iyi gitmesiyle kendine önce küçük bir dükkan açan Saffet, ardından fabrika kurarak patron olur. Artık çok zengin olan Saffet’in hayatındaki tek eksik bir eştir. Aradığı mutluluğu bulabilmek için üç evlilik geçiren genç adamın hayatı çıkmaza sürüklenir.

Orhan, kendi halinde bir aile babasıdır. Hem ev kazası yüzünden komada olan annesiyle ilgilenir hem de kefil olduğu arkadaşı ortadan kaybolunca üzerine kalan borcu kapatmakla uğraşır. Bir yandan ek iş yapmaya başlayan Orhan’ın, bu süreçte ailesiyle olan bağları zayıflar ve Orhan bambaşka bir kişiliğe bürünür.

Çanakkale'nin Geyikli köyünde ninesi ve dedesiyle yaşayan Hüseyin, babasını bulmak için İstanbul'a gelir. Bir tanıdığının vasıtası ile gece kulübünde şarkıcılık yapan Firuzan'la tanışır ve ikisi beklenmedik maceralara atılır.

İstanbul’da bir jazz barda solistlik yapan Leyla, travmatik bir çocukluk geçirmiştir. Rus olan annesinin alkol bağımlılığından dolayı ölümüne ve babasının ağır depresyonuna tanıklık eden Leyla duygusal olarak kimseyle bağ kuramaz. Bir gece sokakta tesadüfen tanıştığı Murat isimli fotoğrafçı bir adamla aralarında büyük bir aşk başlar. Ancak bu aşkın büyüklüğünden korkan Leyla eski hayatına geri dönmek istese de iş işten geçmiştir.

Yeliz, erkek kardeşi Ahmet’i çok kıskanır ve onu kendisiyle aynı evde yaşamaya zorlar. Ancak bir gün Ahmet, Deniz adındaki güzel bir kadına aşık olur ve kısa bir süre sonra ona evlenme teklif eder. Bunu öğrenen Yeliz, çifti ayırmak için Deniz’e hayatı dar etmeye karar verir.

Belgesel film, Müslüman-Türk kadınlarının tiyatro sahnesinde yer almasına öncülük eden Afife Jale’nin hayatından kesitler sunuyor.

Mahalleye yeni taşınan psikolog Eylem'e, terkedilmesinin acısını unutturmak amacıyla tek tek kapısını çalan kadınlar için, artık hiçbir şey eskisi gibi olmayacak! Elbettte onlara dünyayı dar eden erkekler için de! Hayatını yatalak babasına adamış Vartanuş; mafya babası sevgilisinin metresliğinden eşi olmaya asla geçemeyeceğini anlayan Goncagül; çocuklarına ilişmediği sürece günlük koca dayaklarına alışmış Gülnur ve annesinin yediği her tokadı kendi ruhuna da yiyen kızı Tülay; hayatı pembe görmeye çalışan kuaför Füsun...

Filiz, başarılı bir reklam yazarıdır. Patronu Ferhat Bey’in ona verdiği çikolata reklamı ile ilgili sunum istemesi üzerine, çocukluğunun geçtiği ve fındığın ana vatanı olan Ordu’ya gider. Çocukluk arkadaşı Eşref ve ailesinin yardımcı olduğu Filiz’in yanına İstanbul’dan arkadaşlarının gelmesiyle köyde enteresan olaylar yaşanmaya başlar.